Hz Fatımanın Evliliği İle İlgili Çok Çirkin Bir Deist İftirasına Cevaptır. Hz Fatıma'nın Evliliği Hakkında

Gerçekle Alakası Olmayan Bir Deist Melissa Buse demiş ki:

Hz. Kızı Fatımayı Hz. Osman Hz. Ebubekir Hz. Ömer’e Yaşları Büyük Diye Kızını Vermemiş Hz. Ali'ye Vermiş Hz. Neden Hz. Ayşe İle Evlenmiş?Dini Nikah Yapan Hoca 45-50 Yaşlarındaymış Ve 2.Evlilik Yapmış Hanımı Da 18 Yaşındaymış Aklımdan Hiç Çıkmadı Sinir Oldum Diyebilirim Aradaki Yaş Çok Değil Mi? 2)Erkeği Zinadan Korumanın Yolu 2. Evlilik Diyorlar. Peki İslama Göre Kadını Zinadan Korumanın Yolu Nedir  ?       İslamda Herşey Erkekler İçin ;)

Ehl-i Deist Bir Kişinin İddiasıdır Ki ;  Hz. Kızı Fatıma’yı Hz. Osman Hz. Ebubekir Hz. Ömer’e Yaşları Büyük Diye Kızını Vermemiş Hz. Ali'ye Vermiş.  

Bu İddianın Kaynağı Bir Siyer-İ Nebi Kitabı Mı ? Yoksa Şahsi Bir Batıl Nazarın Düşmanca Bir Yorumu Mu ? Şahsi Bir Evham ? Şahsi Bir Garazkerane Kafa Yapısının Düşmanca Bir Nazarından Mı İbaret  ? Hangisi ? Yoksa Hepsi Mi ? Sorulan Sorulara Cevap Verebilmek İçin Soruların Çıkış Noktasını Netleştirmem Lazım Ki Hakikatli Ve Hikmetkerane Bir Cevap Verebilelim.

Öncelikle Hem Coğrafya Hem Tarih Hem Sosyolojik Hem Psikolojik Hem Aile Yapısı Gibi Birden Çok İlmin Işığında Meseleye Doğru Bir Nazar İle Bakınca Gerçekler Ortaya Çıkıyor. Coğrafya İlmi Gereğince Yaşanılan Yer Ve Mekan Bir Çöl Ortamı Olması Yanında O Dönemin Şartlarına Tarih Ve Sosyal Bilimci Nazarı İle Nazar Edince Anlıyoruz Ki Kendine Özgü Adet Ve Ananeleri Olan Kendine Özgü Bir Kültürü Olan Toplum Ortaya Çıkıyor Karşımıza. Burada Mesele Bir Peygamber İle Hem Mana Ve Fikirde, Hem Davada , Hem Dostlukta , Hem De Akrabağlık Bağı Kurma İsteği Bulunmaktadır. Ve Aynı Süreç Sizlerin De Batıl İddiasını Çürütmektedir !...

Şöyle Ki Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vessellem , Sahabenin İçinde Dahi Hz Fatıma R.A’Nın Üstün Faziletlerini Övmekten Kaçınmazdı. Bunların Yanı Sıra, Bulunduğu Toplumda Güzelliği İle De Dikkat Çekiyordu. Büreyde El-Eslemi R.A Anlatıyor: ''Hz.Fatıma'yı Önce Hz. Ebubekir İle Hz. Ömer İstediği  Ki

( Doğrudur. Lakin Neden İstedikleri Hakkında ’ı Kur’an-ı Kerimi Ayetleri Ve Manalarını İniş Sebepleri İle Rasulullahı Ve Sahabeyi Ve İlişkilerini Bilmeden Haklarında Yorum Getirmek Niyet Okumak Olur! (Bir Ateist Kafirin Bir Deist Kafirin Ne Haddi Ne de Hakkı Olabilir !) Hele ki Yorumlar Saldırı Maksatlı Olursa İlimden Ve  Yorumdan Çok Öteye Düşmanlık Olur. Ne İlim Ne de Fikir Olur !....  'ın Resulü(s.a.v), 'O daha küçük.' Buyurmuş Olması Bir Rivayet Olup Diğer Rivayet İse “Onun Hakkında Cenab-ı Hakkın Hükmünü Bekliyorum da” Demiştir. Bu Cihetle Bakınca Bu İki Cevabı da Kabul Edecek Olursak Bu ’ın Rasulünün Davasının Ne Kadar Doğru Ve Hak Olduğunun Bir İspatıdır ,Şöyle ki;

1. Hikmet: O Coğrafi Şartlarda  Coğrafi Şartların Sonucu Olarak Hanımların Çabuk Olgunlaşması Coğrafya İlminin İspatı İle , İnsanların Tarihsel Olarak Bakılınca Ömürlerinin Kısa Olması Bir Çok Hastalığa Müptela Olup Erken Yaşta Ölmeleri İle Hanımların Ve Çocukların O Coğrafya Ve Zamanın Zor Şartları Altında Tarihin İlminin de Bir İspatı İle Savunmasız Kalmaları, Toplum Yapısı İle Hem Sosyolojik Olarak Büyük Bir Sorun Hem de Psikolojik Olarak Şahsi Maneviye Büyük Bir Tahribat Veren Olaydı. Buda Hem Coğrafya Hem Tarih Hem Sosyoloji Hem de Psikoloji İlmiyle Açık Ve Net Bir İspattır ki  İslam Toplumsal Yaralara Birer Merhemdir Ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem  Hz Aişe R.A. İle En Doğru En Uygun Zaman Diliminde En Uygun Yaşta Evlenmiştir. İddia Edildiği Gibi Çocuk Yaşında Evlenmemiştir. Çünkü Çocuk Yaşında Olan Kızını Ufak Olduğu İçin Vermemiştir.

- Lakin ; Burada Evlilik Talepleri Hem Bir Peygamberle Akrabalık Bağı Kurulmak İstenmesi
- Hem de Bu Akrabalık Bağı Üzerinden Kabileler Arasında Bir Muhabbetin Hasıl Olması
- Buna İstinaden İnsanların Hem Bir Cihetle İslam’a Karşı O Dönemin Kara Cahil Kitlesi Olan Kimisinin “Ateist” Olup Puta Tapan , Kimisinin de Bir Yaratıcının Olduğu Ama Bir Cihetle Kitap Ve Peygamber Olmaması Münasebeti İle “Deist” İnancı Olan Toplumunun Kalplerinin İslam’a Yumuşatılması, Anlatılmasının Önünde İmkan Sağlamasıdır.
- İlaveten Ateist Ve Deist Cahil Müşrik Mekkelilerin Bu Kurulmuş Olan Akrabalık Bağları Münasebeti İle Karşılarında Bir Kuvve-i Maneviye Oluşturmaktır. Sanıldığı Gibi Cinsel Bir Takım Arzu Ve İstekler Değildir !...

- Bu Gibi Siyasi Toplumsal Ve Ekonomik Niyetle Yapılan Bize Çocuk O Zamanın Yaşam Süresine Göre Belki de Evlilik Çağı Sayılabilecek Hem Batı’nın Ateist Kafirler Kralları, Lortları Arasında da Görüldüğü Gibi Asya’nın Ateist Ve Deist Kafalı Budist Japon Ve Çin Krallıklarında da Görülmekte Olup, Bugün Bile Kendilerini Çağdaş Adleden Kâmalist, Laik Holding Patronları Arasında da Sıklıkla Gördüğümüz Bir Durumdur. Bugün Taksimde Düdük Çalan “Ateist Deist Ve Agnostik” Kadınlar Kız Çocuklarını Diri Diri Toprağa Gömen Bundan 1500 Sene Önce Kalmış Çin, Arap Ve Batı’lı Bazı Toplumlarda Görülen Batıl, Vahşi Adetleri Geçmiş Ve “Daha Doğmasına Dahi Fırsat Vermeden” Kürtajla Bebecikleri Katlederek Eleştirdikleri Toplumların Önünde Şeddeli Bir Vahşiliğe İstanbul Sözleşmesi İle Kanunlaştıracak Bir Dehşete İmza Atmışlardır. Geçmiştekileri Cahillikle Suçlaya Biliriz Ama Bunları Özgürlük Kılıfı İle Nasıl Meşrulaştırıldığını “İstanbul Sözleşmesini” Savunanlarla Açık Bir Şekilde de Görmekteyiz.

Buna İlaveten Batıda Benzerleri Görülen Bırakın 8-9 Yaşına Gelmesini Kızların Daha Beşikte İken Beşik Kertmesi Olarak Evlendiriliyordu. Bugün Hatta 4000! Evet Evet Tam Dört Bin Yıllık Ve Arapların Esamesinin Okunmadığı  Anadolu’da Roma İmparatorluğu’nun da Hüküm Sürdüğü Kayseri’de Beşik Kertmesi İle Çocuk Yaşta Değil Bebeklik Yaşında ki Kız Çocuklarının Ve Erkeklerin Evlendirildiğinin Arkeoloji  İlmi İle Kanıt Ve İspatı Kültepe Kaniş Karum Kazıları İle Yapılmıştır. Bugün Dahi Geçmiş Dönemin Hiçbir Siyasi Ve Toplumsal Sebebi Olmamasına Rağmen Suriye Ve Daha Doğu’da Yaşayan Bir Çok Ateşe Tapan Zerdüş Toplumundaki Ateist Ve Deistler Bırakın Kız Çocuğunun Belli Bir Yaşa Gelmesini Beşik Kertmesi İle Daha Bebekken Evlendirmektedirler. Bu Batıl Nazarın Esasen Özeti Efendimiz Hz. S.a.v.’in Dediği Gibi Müslüman Ayna Gibidir Ona Bakan Onda Kendini Görür !...  )


2. Hikmet : Hz Ebu Bekir R.a Daha Önce de Belirttiğimiz Sebeplerden En Önemlisi Olan Peygamber İle Akrabalık Bağı Kurmak için İlk Talip Olan Kişi İdi. Efendimizin Kendisine Verdiği Rivayetlerden İkincisi Olan “Ben Cenabı Haktan Cevap Bekliyorum” Yanıtını Kendisine vermiştir. Aynı Cevabı Kızı Hz. Fatıma’ya Talip Olan Hz Ömer R.A.’Da Söylemiştir. Abdurrahman Bin Avf’da Bir Çok Mal Ve Mülk Teklif Etmiş Ama Efendimiz Onu da Reddetmiştir ! Hz Osman R.a İle İse Efendimiz 1 Değil 2 Kızını Bile Vermiştir. İlk Kızının Vefat Etmesinden Sonra İkinci Kızını da Hz. Osman R.a Vermiş. Eğer Bu Kızımda Vefat Etse Bir Üçüncü Kızım Daha Olsa Gene Hz Osman R.a Verirdim Dedikleri Aklımda Kaldığı Kadarıyla Rivayet Edilmiştir. Bu da Hz Osman R.a’nın Ahlakından Kaynaklanmaktadır ki Hz Osman R.a Bir Mescidde Rasulullah'ın Huzuruna Her Girdiğinde Efendimiz Ona Saygı Ve Hürmetten Ayağa Kalkarmış. Bu da Ateist ve Deistlerin Ne Derece Tarih Ne Derece İslami İlimler Ve Siyer-i Nebi Hususunda Cahil Olduklarını Araştırmadıklarının İspatlamaktadır.

- İbn Ebi'l-Hadid Şöyle Der: "Hz. Peygamber'in (S.A.V) Ali'yi Fatıma İle Evlendirmesi, Hadislerde de Görüleceği Üzerine :

- 'ın Gökte Meleklerin Şahitliğinde Ali'yi Fatıma İle Evlendirmesinden Sonra Gerçekleşmiştir."
- Cabir B. Abdullah'ın Şöyle Dediği Rivayet Edilir: "Resulullah (S.A.V) Fatıma'yı Ali (A.S) İle Evlendirdiği Zaman, Onları Arş'ının Üzerinde Evlendirmişti."
- İmam Bâkır'dan (A.S) Şöyle Rivayet Edilir: "Resulullah (S.A.V) Şöyle Buyurmuştur: Ben Ancak Sizin Gibi Bir İnsanım. Sizin Aranızda Evlenirim Ve Sizleri Evlendiririm. Ama Fatıma (A.S) Hariç. Onun Evlenmesi Gökten Gelen Vahiyle Olmuştur."  
- Bu Üç Hadiste Bize Efendimizin Aldığı Kararlarda ’tan Haber Beklemesi Ve Hz Ebu Bekir Gibi Hem En Yakın Dostu Ve Arkadaşı Hem Bir Tüccar Ve Ehl-i Ticaret Birisini İçin Reddetmesi. Hz Ömer Gibi Hem Dostu Ve Dava Arkadaşı Bir Yiğidi Ve Adalet Timsali Bir Zatı  Reddetmesi , Hem Abdurrahman Bin Avf Gibi Mal Mülküde Vaad Eden Birisini de Elinin Tersi İle Reddedip Bunca Naz Ve Makam Ve Mal Varken ’tan Bir Emir Beklemesi Apaçık Bir İspattır ki o Sahte Bir Peygamber Değil Mevki Ve Makam Ve Para Derdinde Bulunan Bir Zat Değil Alemlerin Rabbinin Son Peygamberi Sevgilisi Habibidir !...


Gelin Hep Birlikte Hadis-i Şerifi Sahabe-i Güzin Efendilerimizden Dinlerken, Hayalen Medine-i Münevvere   Gidelim. Hz Ali İle Hz Fatıma R.a’nın Evliliğine Şahitlik Ederken Sizler de Bizi Hayalen Takip Edin.  
- Enes Anlatıyor: Resulullah'ın (S.A.V) Yanında Oturduğum Bir Sırada, Vahiy Geldiği Sıralardaki Baygınlık Hâli Gerçekleşti. Kendine Gelince Şöyle Dedi: "Ey Enes! Cebrail'in, Arş'ın Sahibinden Bana Ne Getirdiğini Biliyor Musun?" Dedim Ki: " Ve Resulü Daha İyi Bilir. Anam-Babam Sana Feda Olsun. Cebrail Ne Getirdi?"

Buyurdu Ki: " Bana Fatıma'yı Ali İle Evlendirmemi Emretti. Git, Muhacirleri Ve Ensarı Bana Çağır." Gidip Muhacirleri Ve Ensarı Çağırdım. Herkes Oturduktan Sonra Hz. Peygamber (S.A.V) Şöyle Dedi: "Nimetlerinden Dolayı Hamdedilen, Kudretinden Dolayı İbadet Edilen, Saltanatından Dolayı İtaat Edilen, Katındaki Nimetlerden Dolayı Arzu Edilen, Azabından Dolayı Sakınılan, Yerinde Ve Göğünde Emirleri Yürürlükte Olan, Mahlukatı Kudretiyle Yaratan, Hükümleriyle Onları Birbirinden Ayrı Ve Farklı Kılan, Diniyle Onları Aziz Yapan, Peygamberi 'le Onlara Lütufta Bulunan 'a Hamdolsun.

Hiç Şüphesiz , Evlilik Yoluyla Gerçekleşen Akrabalığı Nesebin Devamının Vesilesi Ve Akrabalığın Bir Çeşidi Kılmıştır. 'ın Emri Kazâsına Uygun Gerçekleşir, Kazâsı İse Kaderine Dayanır. Her Takdirin De Bir Süresi Vardır. Ve Her Süre De Yazılmıştır: ' Dilediğini Siler, Dilediğini De Yerinde Bırakır. Ana Kitap O'nun Katındadır.' Haberiniz Olsun! Bana Fatıma'yı Ali İle Evlendirmemi Emretti. Eğer Ali Buna Razı Olursa, Benim Onu Dört Yüz Mıskal Gümüş Karşılığında Fatıma İle Evlendirdiğime Şahit Olun." Ali Orada Yoktu. Resulullah (S.A.V) Onu Bir İş İçin Bir Yere Göndermişti. Sonra Resulullah (S.A.V) İçinde Taze Hurma Bulunan Bir Tabak Getirmelerini Emretti. Tabağı Önümüze Koydu, "Yiyin." Dedi. Biz Taze Hurmaları Yerken Ali (A.S) Çıkageldi. Resulullah (S.A.V) Ona Bakıp Gülümsedi, Sonra Şöyle Dedi: "Ey Ali! Bana, Fatıma'yı Seninle Evlendirmemi Emretti. Onu, Eğer Kabul Edersen, Dört Yüz Mıskal Gümüş Karşılığında Seninle Evlendirdim." Ali Şöyle Dedi: "Razıyım, Ya Resulallah!" Sonra Ali Bir Kenara Çekilip İçin Şükür Secdesine Kapandı. Ardından Şöyle Dedi: "Beni, Mahlukatın En Hayırlısı Resulullah 'e Sevdiren 'a Hamdolsun." Demiştir.

- Dikkat Edilirse; Hz.Fatıma'nın Doğumu, Evlenmesi, Kısaca Tüm Hayatı, Cenab-I Hakk'ın Direkt Emri İstikametinde Şekillenmektedir. Resulüllah'ın Soyunu Devam Ettirecek Olan Bu Büyük Kadın, Her An 'ın Nazarı İle Saklanmıştır.