Anasayfa
Kendine Neden Aciz Ve Fakir Diyor Ehl-İ İslam , Ehl-İ İman , Ehl-İ Tasavvuf Ve Ehli Tarikat.
Al Cevap: İnsan Önce
’ı Bilmeli Ona İman Etmeli Sonra Muhabbetullah Makamına Yükselmeye Çalışmalıdır . Katiyen Bil Ki, Hilkatin (Yaratılmanın) En Yüksek Gayesi Ve Fıtratın En Yüce Neticesi, İman-I Billâhtır (İman Etmektir). Ve İnsaniyetin En Ali Mertebesi Ve Beşeriyetin En Büyük Makamı, İman-I Billâh İçindeki Marifetullahtır. Cin Ve İnsin En Parlak Saadeti Ve En Tatlı Nimeti, O Marifetullah İçindeki Muhabbetullahtır. Ve Ruh-U Beşer İçin En Hâlis Sürur Ve Kalb-İ İnsan İçin En Sâfi Sevinç, O Muhabbetullah İçindeki Lezzet-İ Ruhaniyedir.
Kişininı’nı Önce Bilmesi Ve Ona İman Etmesi İle Rabbini Tanır. Marifetullah İle ’ını Bilmesini Sağlayan Umumi Ve Hususi Ruhunun En Derinliklerini Ve Akli Ve Kalbi İştiyaklarını Geliştirip Arttırması. Dostluğu Yolunda Muhabbet Yolunda İlerlemesi Lazımdır. Kişi Bu Yolda Taklidi Ve Hakiki Bir Şekilde İlerledikçe ı Tanıyıp ı Tanıyacak İman Hakikatlerine Kesp Ettikçe ın Büyüklüğünü Yüceliğini Gücünü Ve Kuvvetini Görüp 1001 Esmasını Tanımaya Başladıkça Aynı Oranda Kendisinin Ne Derecede Aciz Ne Derecede Fakir Ne Derecede De Muhtaç Olduğunu Anlar.
İnsanın Kendini Aciz Ve Fakir Görmesi Umumi Çevresinin Ve Kendi Hususi Alet Ve Cihazatın Sahibini Bilmesi Ve Ona Muhtaçlığını İdrak Ettiği Nispette Fakirliğini Ve Acizliğini Anlar Ve Artırır.
Dışı Güzel İçi Boş Olmamak Lazımdır. Dışın Güzelliğini İçin İmanı İle Süslemesek Kıymeti Hiç Hükmünde Olur. İnsan, Nur-U İmân İle Âlâ-Yı İlliyyîne Çıkar; Cennete Lâyık Bir Kıymet Alır. Ve Zulmet-İ Küfür İle Esfel-İ Sâfilîne Düşer; Cehenneme Ehil Olacak Bir Vaziyete Girer.
( İman İle Makamı Artar Cennete Layık Bir İnsan Olur. İmansız İse Hayvandan Da Aşağı Olur Cehenneme Liyakat Kesp Eder ) Çünkü, İmân İnsanı Sâni-İ Zülcelâline Nispet Ediyor. ( Ona Aynedarlık Ediyor, Bu Yüzden: ) İmân Bir İntisabdır. Öyle İse, İnsan, İmân İle (Teslimiyetle)İnsanda Tezâhür Eden San'at-I İlâhiye Ve Nukuş-U Esmâ-İ Rabbâniye İtibâriyle Bir Kıymet Alır. Küfür, O Nisbeti Kat' Eder. O Kat'dan San'at-I Rabbâniye Gizlenir, (İnsanın Nizpeti Olması Hasebi İle Ona Yansıyan O Manevi Güzelikleri Aynasını Paslandırarak Veya Tozlandırarak Veya Kendi Bulaşık Elini Sokarak Yansıtırsa O Zaman ın Esmasına Ayinedarlık Tam Manası İle Yapamaz) Kıymeti Dahi Yalnız Madde İtibâriyle Olur.(ı Bilmezse Manadak Uzaklaşır Sadece Maddi Bir Surette Kalır ) Madde İse, Hem Fâniye, Hem Zâile, Hem Muvakkat Bir Hayat-I Hayvanî Olduğundan, Kıymeti Hiç Hükmündedir.
Bu Sırrı Bir Temsil İle Beyân Edeceğiz. Meselâ, İnsanların Sanatları İçinde, Nasıl Ki Maddenin Kıymeti İle Sanatın Kıymeti Ayrı Ayrıdır; Bâzan Müsâvi, Bâzan Madde Daha Kıymettar, Bâzan Oluyor Ki, Beş Kuruşluk Demir Gibi Bir Maddede Beş Liralık Bir Sanat Bulunuyor. Belki Bâzan, Antika Olan Bir Sanat, Bir Milyon Kıymeti Aldığı Halde, Maddesi Beş Kuruşa Da Değmiyor. ( Yani Basit Bir Bakırdaki Muazzam Bir Hat Sanatı 5 Kuruş Değerindeki Bir Bakırı Taşıdığı Sanat İtibari İle 5 Milyara Bazende 50 Milyara Taşıya Biliyor. Kimi Zamanda Çok Güzel Bir Altın Üzerindeki Sanat İse 5 Kuruş Değerinde Değil. Sanatlı Bir Bakır İle Sanatı Adi Olan Bir Altını Pazarda Satsanız 5 Kuruşluk Bakır İçindeki Sanat İle 5 Liralık Altına 5 Kat Farkla Değer Kazanıyor.) İşte Öyle Antika Bir Sanat, Antikacıların Çarşısına Gidilse, Hârikapîşe Ve Pek Eski Hünerver San'atkârına Nisbet Ederek, O Sanatkârı Yâd Etmekle Ve O Sanatla Teşhir Edilse, Bir Milyon Fiyatla Satılır. Eğer Kaba Demirciler Çarşısına Gidilse, Beş Kuruşluk Bir Demir Pahasına Alınabilir.
Al Cevap: İnsan Önce
’ı Bilmeli Ona İman Etmeli Sonra Muhabbetullah Makamına Yükselmeye Çalışmalıdır . Katiyen Bil Ki, Hilkatin (Yaratılmanın) En Yüksek Gayesi Ve Fıtratın En Yüce Neticesi, İman-I Billâhtır (İman Etmektir). Ve İnsaniyetin En Ali Mertebesi Ve Beşeriyetin En Büyük Makamı, İman-I Billâh İçindeki Marifetullahtır. Cin Ve İnsin En Parlak Saadeti Ve En Tatlı Nimeti, O Marifetullah İçindeki Muhabbetullahtır. Ve Ruh-U Beşer İçin En Hâlis Sürur Ve Kalb-İ İnsan İçin En Sâfi Sevinç, O Muhabbetullah İçindeki Lezzet-İ Ruhaniyedir.Kişinin
ı’nı Önce Bilmesi Ve Ona İman Etmesi İle Rabbini Tanır. Marifetullah İle ’ını Bilmesini Sağlayan Umumi Ve Hususi Ruhunun En Derinliklerini Ve Akli Ve Kalbi İştiyaklarını Geliştirip Arttırması. Dostluğu Yolunda Muhabbet Yolunda İlerlemesi Lazımdır. Kişi Bu Yolda Taklidi Ve Hakiki Bir Şekilde İlerledikçe ı Tanıyıp ı Tanıyacak İman Hakikatlerine Kesp Ettikçe ın Büyüklüğünü Yüceliğini Gücünü Ve Kuvvetini Görüp 1001 Esmasını Tanımaya Başladıkça Aynı Oranda Kendisinin Ne Derecede Aciz Ne Derecede Fakir Ne Derecede De Muhtaç Olduğunu Anlar.İnsanın Kendini Aciz Ve Fakir Görmesi Umumi Çevresinin Ve Kendi Hususi Alet Ve Cihazatın Sahibini Bilmesi Ve Ona Muhtaçlığını İdrak Ettiği Nispette Fakirliğini Ve Acizliğini Anlar Ve Artırır.
Dışı Güzel İçi Boş Olmamak Lazımdır. Dışın Güzelliğini İçin İmanı İle Süslemesek Kıymeti Hiç Hükmünde Olur. İnsan, Nur-U İmân İle Âlâ-Yı İlliyyîne Çıkar; Cennete Lâyık Bir Kıymet Alır. Ve Zulmet-İ Küfür İle Esfel-İ Sâfilîne Düşer; Cehenneme Ehil Olacak Bir Vaziyete Girer.
( İman İle Makamı Artar Cennete Layık Bir İnsan Olur. İmansız İse Hayvandan Da Aşağı Olur Cehenneme Liyakat Kesp Eder ) Çünkü, İmân İnsanı Sâni-İ Zülcelâline Nispet Ediyor. ( Ona Aynedarlık Ediyor, Bu Yüzden: ) İmân Bir İntisabdır. Öyle İse, İnsan, İmân İle (Teslimiyetle)İnsanda Tezâhür Eden San'at-I İlâhiye Ve Nukuş-U Esmâ-İ Rabbâniye İtibâriyle Bir Kıymet Alır. Küfür, O Nisbeti Kat' Eder. O Kat'dan San'at-I Rabbâniye Gizlenir, (İnsan
ın Nizpeti Olması Hasebi İle Ona Yansıyan O Manevi Güzelikleri Aynasını Paslandırarak Veya Tozlandırarak Veya Kendi Bulaşık Elini Sokarak Yansıtırsa O Zaman ın Esmasına Ayinedarlık Tam Manası İle Yapamaz) Kıymeti Dahi Yalnız Madde İtibâriyle Olur.(ı Bilmezse Manadak Uzaklaşır Sadece Maddi Bir Surette Kalır ) Madde İse, Hem Fâniye, Hem Zâile, Hem Muvakkat Bir Hayat-I Hayvanî Olduğundan, Kıymeti Hiç Hükmündedir.Bu Sırrı Bir Temsil İle Beyân Edeceğiz. Meselâ, İnsanların Sanatları İçinde, Nasıl Ki Maddenin Kıymeti İle Sanatın Kıymeti Ayrı Ayrıdır; Bâzan Müsâvi, Bâzan Madde Daha Kıymettar, Bâzan Oluyor Ki, Beş Kuruşluk Demir Gibi Bir Maddede Beş Liralık Bir Sanat Bulunuyor. Belki Bâzan, Antika Olan Bir Sanat, Bir Milyon Kıymeti Aldığı Halde, Maddesi Beş Kuruşa Da Değmiyor. ( Yani Basit Bir Bakırdaki Muazzam Bir Hat Sanatı 5 Kuruş Değerindeki Bir Bakırı Taşıdığı Sanat İtibari İle 5 Milyara Bazende 50 Milyara Taşıya Biliyor. Kimi Zamanda Çok Güzel Bir Altın Üzerindeki Sanat İse 5 Kuruş Değerinde Değil. Sanatlı Bir Bakır İle Sanatı Adi Olan Bir Altını Pazarda Satsanız 5 Kuruşluk Bakır İçindeki Sanat İle 5 Liralık Altına 5 Kat Farkla Değer Kazanıyor.) İşte Öyle Antika Bir Sanat, Antikacıların Çarşısına Gidilse, Hârikapîşe Ve Pek Eski Hünerver San'atkârına Nisbet Ederek, O Sanatkârı Yâd Etmekle Ve O Sanatla Teşhir Edilse, Bir Milyon Fiyatla Satılır. Eğer Kaba Demirciler Çarşısına Gidilse, Beş Kuruşluk Bir Demir Pahasına Alınabilir.
